Sevgili Okuyucularım;

Hayli zamandır sizlerin “sitede neden yeni yazı yok?” şeklinde haklı sitemlerinizi almaktayım. Bir türlü düzene koyamamıştım. Bir de Fennî’nin şiirini çok beğendiniz. Artık vazife oldu. Şimdi şiirin tamamını aşağıda sunuyorum. İlk kıt’asının da günümüz Türkçesiyle izahını

Zaman içinde inşallah tamamının izahını da paylaşırız.

Mihenden kaçma ger mahsûd-ı ihvân olmak istersen
Yetiş imdâd-ı mazlûmâna arslan olmak istersen
Yapış bir kâmilin destinden insan olmak istersen
Nebiyy-i Efhamı medh eyle Hassân olmak istersen
Rızâ bâbında bekle rahme şâyân olmak istersen
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Meserret-bahş olur gerçi ‘âdüvden ahz-ı sâr etmek
Fakat îcâb eder birçok mezâhim ihtiyâr etmek
Benim re’yimce hattâ nâ-becâdır inkisâr etmek
Fazîlettir onu ‘afv-ı keremle şerm-sâr etmek
Cinâyettir dil-i ebnâ-yı cinsi dâğ-dâr etmek
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Şu meydâna niçindir bu geliş ettinse ger tahkîk
Bütün ef’âlini eyle Kitâba sünnete tatbîk
Gönül yıkma gönül yap cins ü mezhep etmeyip tefrîk
Eder bu hak sözü yerde beşer gökte melek tasdîk
Mezâlim âdemiyyetle değildir kâbil-i telfîk
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Gözetmekte rızâ-yı Hakk’ı çeşmin hurdebîn olsun
Ehemm-i kâr u bârın hidmet-i dîn-i mübîn olsun
Ta’ârruz etme bir şahsa cesûr olsun cebîn olsun
Sitem lâyık mıdır nâsa husûsâ mü’minîn olsun
‘Umûmen halk-ı ‘alem şerr ü mekrinden emîn olsun
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Yakışmaz bir sıfattır dil-şikenlik tab’-ı merdâne
Bu gülşende gül ol hâr olma çeşm-i andelîbâne
Geçinmekse merâmın istirâhatle hakîmâne
Elinden geldiği müddetçe sa’y et bezl-i ihsâne
Sezâ ancak budur her sâlik-i şeh-râh-ı ‘irfâne
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Ne lâzım hasmı ta’kîb eylemek ta’dîl-i efkâr et
Gelirse nefse hiddet kibriyâ-yı Hakk’ı tezkâr et
Edip mahv-ı enâniyyet ‘ubûdiyyette ısrâr et
Leyâlîde le’âlî-i şirişki durma îsâr et
Garaz kâşânesin yık hıtta-i ‘irfânı i’mâr et
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Tuz ekmek hakkını hıfz eylemekte i’tinâ göster
Hudâ’dan gayre ‘arz-ı ihtiyâç etme gınâ göster
Şikâyet etme Hak’tan halka her hâle rızâ göster
Tama’dan kıl ferâgat ehl-i îsâr ol sehâ göster
Düşen bî-keslere rahm et tarîk-i i’tilâ göster
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Tesâdüf eyledikçe bir fakîr ebnâ-yı âdemde
Edip taltîfîne himmet bırakma berzah-ı gamda
Ne buldun saklamakla surre-i dînâr u dirhemde
Gerek sahn-ı kenîsâda gerek Beyt-i mükerremde
Hüner bir kalb-i mahzûnu sevindirmektir ‘âlemde
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleyman olmak istersen

Fesâd ü mekri çoktur çerh ile ahz ü ‘atâdan geç
Haşv ü hâşâk ile doldurma kalbi mâsivâdan geç
Girip ihlâsla meyhâne-i ‘aşka riyâdan geç
Eğer pîrân ile ünsiyyet istersen hatâdan geç
Garaz hammâlı olma kîni terk et mâ-mezâdan geç
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Edersen bir iyilik intîzâr eyle mükâfâta
Yaparsan bir fenâlık hâzır ol ‘ayn-ı mücâzâta
Lihâzâ müstâkîm ol inhimâk etme huzûzâta
Eğer kîsende pâren var ise sarf eyle hayrâta
Şu nushi dinlemezsen dûş olursun çok beliyyâta
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Ekâbir meclisinden çıkma FENNÎ mahrem-i râz ol
Kanâat göster aza devlet-i fakr ile mümtâz ol
Te’âlî kıl şikâr-ı himmeti kapmakta şahbâz ol
Târîk -i dil-nüvâzîde alıklık yapma kurnaz ol
Nüfûzun nisbetinde derd-mendâna devâ-sâz ol
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

Mihenden kaçma ger mahsûd-ı ihvân olmak istersen

[Dostlarının imreneceği örnek bir insan olmak için sıkıntılardan kaçmamalısın. Rahat döşekte olmaz o iş. Şairin dediği gibi:

Kâmilin taş yasdınıp toprak döşenmekdir işi
Bâliş-i râhatda dâim câhil ü nâdân yatur
Rahmî


(Olgun insanlar taşı tastık, toprağı döşek ettiler; rahat yatakta olmaya bilgisiz ve değersiz kişiler özenir.)]

Yetiş imdâd-ı mazlûmâna arslan olmak istersen

[Sana ‘arslan gibidir’ denilmesi için zulme uğrayanların yardımına yetişmelisin.]

Yapış bir kâmilin destinden insan olmak istersen

[Olgun bir kimsenin eteğine yapışmadan iyi insan olamazsın. Kendi başına kalan nefsinin esiri olur; hayvandan aşağı olur da farkına varmaz.]

Nebiyy-i Efhamı medh eyle Hassân olmak istersen

[Meşhur şair Hassan bin Sâbit, Hazreti Peygamberi (aleyhisselâm) medh eden şiirleriyle o mertebeyi kazandı. Malûm O’nu övmek bizâtihî ibadettir, fazilettir. O’nu öven ancak kendisi yücelir ve esasen O’nu övmeye güç yetirebilecek kimse yoktur.]

Rızâ bâbında bekle rahme şâyân olmak istersen

[Rıza kapsında bekle ki; merhamete kavuşabilesin. Sen razı olmazsan senden kim razı olur?]

Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen

[Kimseyi ağlatma ki gülebilesin. Başkalarının felâketi üzerine saadet bina edemezsin. “Acımayana acınmaz” duymadın mı?]

Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen

[Karıncayı incitmezsen ancak, Hazreti Süleymana benzeyebilirsin.]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir